Amblem

3 Temmuz Sürecinin Basın Ayağı:

3 Temmuz 2011 sabahından itibaren özellikle medyanın belirli bir bölümü de bu süreçte kendisine biçilen rolü mükemmel bir biçimde oynamıştır. Televizyon ekranlarında ve gazete köşelerinde daha ortada iddianame dahi yokken Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı Aziz Yıldırım, yöneticiler ve tüm camia suçlu ilan edilmiş, her maç öncesinde misafir takıma verilen yemek davetleri dahi şike yemekleri olarak adlandırılmış ve soruşturma kapsamında adı geçen birçok takım ve şahıs olmasına karşın tüm soruşturma Fenerbahçe Spor Kulübü, Başkanı ve yönetimi üzerine sistematik bir biçimde yıkılmıştır.

Bucaspor – Sivasspor maçının sonucu 4-0 Sivas lehine bitmiştir. Maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu’dur. Bu maçtan sonraki hafta Fenerbahçe – Bursaspor maçı oynanacaktır. Ahmet Çakar, 03.04.2011 günü oynanan Fenerbahçe – Bursaspor müsabakasında hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun tartışmalı bir pozisyonda Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol takımı lehine penaltı vermemesinin nedenini açıklıyor. “Müftüoğlu ve Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan Cuma günü Silivri’de bir otelde buluştu. Oğuz Sarvan, Kuddusi Müftüoğlu’na yönettiği Buca-Sivas maçını hatırlattı ve ’kötü maç yönettin. Verdiğin penaltı ve kırmızı kartla Sivas maçı kazandı. Eğer böyle tartışmalı bir penaltı daha verirsen, Sivas Başkanı Mecnun Odyakmaz ile Fenerbahçe’nin Başkanı Aziz Yıldırım’ın dostluğu ön plana çıkarılır dedi’ şeklinde sözlerle yorumlara katıldığı tespit edilmiştir.” Bunu söyleyen Ahmet Çakar, “sözde” tespitle dinlemeyi yapan ve delil toplayan ise İstanbul Emniyet Organize Şubedir.

Fenerbahçe – Bursaspor maçında Kuddusi Müftüoğlu Fenerbahçe’yi tutmayacağım diye Fenerbahçe’mizin penaltısını vermemiş ve kötü maç yönetmiştir. Ahmet Çakar’ın yorumunda görüldüğü gibi Fenerbahçe’nin Merkez Hakem Kurulu Başkanının tavsiyeleriyle, futbol deyimi ile ’önü kesilmeye çalışılmıştır’.

Abdullah Başak’a İlhan Ekşioğlu tarafindan 02.06.2011 günü araç satin alindiği iddiasi:

Emniyet ve Savcılık sorgularının yapıldığı günlerde medyada bu aracın Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay’ın kız kardeşine alındığı da manşetten yer almıştır. Haberlerin Emniyet tarafından nasıl kirli şekilde kamuoyuna deformasyon edildiğini görüyoruz. Korcan Çelikay’ın kız kardeşi bulunmamaktaydı.

Gazetelerde, 3 temmuz haftasinda yer alan haberlerde ise emenike’nin şike için aldiği paralari sayarken çekilmiş fotoğraflarinin olduğu ileri sürülmüş; ancak bu fotoğraflar hiçbir zaman ortaya çikmamiştir. Çünkü ne şike parasi ne de para sayan Emenike fotoğrafi vardir. Şike parasi sayarken kameraya yakalandi haberini yapanlar da, ahlaksiz bir davraniş sergilemişlerdir. Onleri ellerindeki Emenike’yi para sayarken gösteren kamera görüntülerini yayınlamaya davet ediyorum. Fenerbahçe spor kulübünden kendisine para ödendiğini ve ödenen bu paranin kamera görüntülerinin olduğunu söyleyenler, bu görüntüleri yayınlamazlarsa, onlari hem müfteri, hem de ahlaksızlık yaptıkları için ahlaksız addediyoruz. Eskişehirspor’dan transfer edilen Sezer Öztürk ile ilgili de Eskişehir klübü başkanının yine transferin kurallara uygun olarak yapildiğini beyan etmesine rağmen bu transfer de şike transferi olarak nitelendirilmiştir. Bu transferlerde görüşmeleri yürüten asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Metris Cezaevi’nde hapis yatmıştır. Oysa Sezer Öztürk, Fenerbahçe futbol takimina transfer olmuştur.

Ancak TFF’nin elinde olmayan, belge ve delil olarak sunulan telefon kayıtları, 4 Temmuz 2011 tarihinden itibaren her gün gazete sayfalarında, internet sitelerinde ve TV kanallarında yayınlandı. Dosyada gizlilik kararı vardı ancak kimsenin gizlilik kararına uymuyor olması ile ilgili hiçbir işlem yapılmıyordu.

Tıpkı iddianamede olduğu gibi telefon konuşmalarından sadece belirli bölümler, gazetelerde ve TV kanallarında yayınlanarak suç isnat edilmeye çalışıldı.

12 aralik 2011 günü Fenerbahçeli futbolcular Bursa’da maç öncesi son toplantisini yaparken metris cezaevinden tahliye haberleri geldi. Ekran başina toplanan Fenerbahçeli futbolcular, tam da maç öncesinde olan bu olay, çok geçmeden yalanlanması ile bir hayal kirikliği daha yaşadilar. Kendi başkanlari ve yöneticileri tahliye edilmemişti. Üstelik ayni gün, yine açiklanan kararla bazi kişilere yönelik stadyumlara giriş yasaklari da kaldirildi.

7 Aralık 2011 tarihinde, Fenerbahçe kafilesi derbi maçı için Türk Telekom Arena stadyumuna giderken, seyirden men cezaları kaldırıldı haberi duyuldu. Ancak sonradan bu kararın idari tedbirlerin kaldırılması kararı olduğu anlaşıldı. Cezalar kaldırıldı diye yola çıkan Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol Takımı Menajeri Hasan Çetinkaya, kaleci Antrenörü Murat Öztürk ve tercüman Samet Güzel yarı yolda otobüsten inmek zorunda kaldılar. Bir kez daha maç öncesinde Fenerbahçeli futbolcuların moralleri altüst edildi.

Harddiskten Hakemler Çıktı:

Bilişim Şube, Aziz Yıldırım’ın bilgisayarını inceledi, hakemlerin taraftarı oldukları takımlara göre fişlendiği bir mektup tespit edildi. “O liste çarpıcı istatistikleri içeriyor” diyordu.

Bu haber külliyen yalandı. Emniyet bunu kasıtlı olarak açıklıyordu. Aziz Yıldırım hiçbir zaman bilgisayar kullanmadığını, internete ömrümde bir defa dahi girmediğini kamuoyuna açıkladı. Haberdeki doküman, kulüp üyemiz A.Kaya Enişte tarafından yazılan bir mektup idi. Aziz Yıldırım’ın bilgisayarı mevcut değildir. Polisler eğer bunu bilgisayarından tespit ettiklerini ifade ediyorlarsa bu polisler hakkında suç duyurusu yapılması gerekir; çünkü Aziz Yıldırım’ın bilgisayarı yoktur. Bu doküman bir mektuptur.